Mağazaya git
Aradığın kulaklığı yaz !

Müzik Türlerine Göre Kulaklık Seçimi

Kulaklık dünyası, bildiğiniz üzere yüzlerce markanın, onlarca kategori altında bizlere sunduğu, yüzlerce modelden oluşuyor.

 

Sizler kendinize yeni bir kulaklık seçerken, kendinize göre farklı kriterler üzerinden bu seçimi değerlendiriyor olabilirsiniz. Bu filtreler sizin için muhtemelen:

 

·       Kullanım Amacına Göre

·       Türüne Göre

·       Ses Kalitesine Göre

·       Dinlediğiniz Müzik Türlerine Göre

·       Akıllı Özelliklerine Göre ve

·       Fiyatına Göre olmak üzere sıralanıyor.

 

Peki dinlediğiniz müzik türüne göre kulaklık seçimi yapmak ne kadar mantıklı? Bir kulaklık belirli bir müzik türü için(mesela rock türü) çok uyumlu performans sergilerken, bir diğer müzik türü için çok uyumsuz bir kulaklık olabilir mi?

 

Hadi düşünelim!

 

Her firmanın, bir imza ses karakteri olur. Tecrübeli bir kulak, çoğu zaman belirli bir markanın belirli bir ürününü dinlediğinde; Evet işte, bu firma “A” firması diyebilir. Tabii, bu firmanın her ürününün aynı sese sahip olacağı anlamına gelmez; genelde, bir markanın çoğu ürünü, birbirleri ile aynı doğrultuya sahip ortaklıklar paylaştığı için, bahsedilen o ortak özellikler, firma ile özdeşmiş olur.

 

Tonal karakter, dinlediğiniz ürünün rengi, karakteri; ürünü dinlemeye başlar başlamaz ilk farkedilen şey ve uzun vadede ürünü elinizde tutup tutmayacağınıza sebep olan olgudur. Bu olgu, aynı zamanda doğal olarak markaya özel bir kitle oluşmasına sebep olur.

 

Örneğin; Sennheiser’ın dengeli, mid odaklı imza karakterine alışmış bir kulak; Shure markası kulaklıkları ile baş başa kaldığında kendini yalnız hissetmeyecekken; beyerdynamic veya klipsch ürünleri ile vakit geçirdiğinde, bu durumdan pek memnun kalmayabilir.

 

İki farklı malzemeden imal edilmiş, iki farklı boyutta, iki farklı kulaklık tamamen aynı ve düz bir cevaba sahip olsalar bile; birbirlerine eşdeğer olmayacak, farklı tınılara sahip olacaklardır. Ses tınısı kavramı, aslında hayatımızda ki her objenin birbirlerinden çok farklı temel seslere sahip olmalarının en birincil sebebidir. 

 

Sese etki eden bir çok parametre olduğu gerçeği ile, sizleri belki de her yazımızda tekrar tekrar tanıştırmaktan yorulmuyoruz. Çünkü bunu kavradığımızda, bu hobi çerçevesinde yaptığımız araştırmaları daha iyi kavrayacak bir anlayışa sahip hale geliyoruz.

 

Her materyalin, her objenin fiziksel özellikleri doğrultusunda ortaya çıkan; kendine özel bir tınısı vardır. Ahşap kabine sahip bir kulaklık farklı, metal kabine sahip bir kulaklık farklı bir tınıya sahip olur. Aynı şekilde diyafram boyutu, diyafram malzemesi, hatta kablo malzemesi bile, ortaya çıkacak sesin kaderini değiştirmektedir. 

 

Farklı müzik türlerinde, farklı enstrümanların kullanılması, bu türlerin ağırlıklı olarak farklı frekans yoğunluklarında bir bütün oluşturmalarına yol açar. Doğal olarak, yukarı da anlatmaya çalıştığımız tonal karakter ve tını kavramı, bu frekanslarla belirli ölçüde eşleşebilecek, belirli ölçüde ise uyumsuz kulaklıklar olduğu sonucuna varmamızı sağlar.

 

Yani, örneğin 100 Hz ve altı frekansları üretmekte çok da başarılı olmayan arkası açık kulaklıklarla(genelleme yapıyoruz, istisnalar var) rap ve hip-hop müzik türlerini dinlemek en iyi sonucu vermeyeceği gibi, sub-bassların çok çok öne çıkarıldığı, orta frekansların gölgede kaldığı kulaklıklarla klasik müzik dinlemek pek tatmin edici olmayacaktır.

 

İşin en garip kısmı da, yinede bu seçimin çok çok büyük bir bölümü sizin kişisel zevkinize bağlı olduğundan, burada pop müzik dinleyenler şu kulaklıkları almalı, rap dinleyenler ise şunları diye bir sınıflandırma yapmak biraz amatörce kalabilir. Yani ses dünyasında çoğu sorunun kesin doğru ya da kesin yanlış bir cevabı olmamakla birlikte, sizin kişisel cevaplarınız önem sarf etmekte.

 

Çoğunuzun aslında birden çok müzik türü dinlediğini biliyoruz. Bu yüzden bu başlık altında ki en büyük önerimiz, genel anlamda tınısını ve tonal rengini çok beğendiğiniz bir kulaklık bulup, eğer bir tane kulaklık alacaksanız, o kulaklıkla yola devam etmeniz.

 

Eğer birden fazla kulaklığa sahip olabilecek imkanınız varsa, ki bizce doğru yol bu. Burada şu yazımıza göz atabilirsiniz:

 

·       Koleksiyonunuzda Birden Çok Kulaklığınız Olmalı mı ? Neden ?

 

İşte o zaman bazı önerilerimiz var 😊

 

         Kritik Dinleme Yapmaksızın, Müzikal Karakteri İle Uzun Saatler Natural Müzik Dinlemek İçin Arkası Açık Kulak Üstü Kulaklık: Focal Utopia, Clear MG, Sennheiser HD 600, HD 650

         Kritik Dinleme Yapmaksızın, Müzikal Karakteri İle Uzun Saatler Natural Müzik Dinlemek İçin Kulak İçi Kulaklık: Sennheiser IE 800 S, IE 600

         Kritik Dinleme Yapmak İçin, Arkası Açık Kulak Üstü Kulaklık: Sennheiser HD 800 S ve Beyerdynamic DT 1990 PRO, Sennheiser HD 560S

         Kritik Dinleme Yapmak İçin, Kulak İçi Kulaklık: Sennheiser IE 900

         Genel Kullanım İçin, Arkası Kapalı Kulak Üstü Kulaklık: Focal Radiance

         Çalışma Odası Hifi Sistemi: KEF LS50 Meta + Denon PMA-2500NE

         Kaynak(DAP): Astell & Kern SP2000, SR25 MKII, SE200, FiiO M11, M17

         Masa Üstü Amfi: Sennheiser HDV 820, FiiO K9 Pro, FiiO K5 Pro

 

 Ve açıkçası, daha bir çok farklı kombinasyon olabilir. Burada ki seçenekler sınırsıza yakın. Bizim bazı en sevdiğimiz yukarıdakiler gibi. Müzik türlerine göre ayırmak yerine, genel anlamda birbirlerinden ayrılan sistemlere birlikte sahip olmak her zaman daha zengin deneyimler ortaya çıkarabilir. Belli mi olur, bazen HD 800 S ile rap dinleyesiniz de gelir.

 

 

Kullanıcı Yorumları (0)

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap.

Yorum mu yapmak istiyorsunuz? Buradan giriş yaparak yorum yapabilirsiniz.