Dinlediğiniz kayıt, insan kulağı şeklinde dizayn edilen profesyonel bir mikrofon ile kayda alınmıştır. Paylaştığımız her kaydı aynı cihaz ve playlist ile kaydediyor, böylelikle sizlere iki cihaz arasındaki ses karakteri farkını duyabilme imkanı sağlıyoruz. Kulaklıklarınızı takmayı unutmayın!
560S, Efsanevi Sennheiser 500 ve 600 serilerinin arasında ki bir köprü.
Bizce HD 599, 560 S'in bir önceki modeli olarak nitelendirilebilecek kulaklık, bir köprü gibi değildi. 600 serisinden farklıydı. Özellikle tonal karakteri, 600 serisinin naturalliğinden ve doygunluğundan uzaktı.
560S, bu noktada farkını ortaya koyuyor. Analitik sunum tarzına sahip bir 500 serisi mi? Olur biz bir tane alalım.
560S, abileri 600, 650 ve 660S ile karşılaştırıldığında, Teknik performans açısından o kadar da büyük bir potansiyele sahip değil(Çok uzak da değil). Fakat bu kulaklık, Sennehiser’ın kendine has karakterini seven kullanıcıların, bütçe dostu, çok güzel analitik karakterde bir seçeneğe sahip olmasını sağlıyor.
660S’e bütçe yetmiyorsa, 560S gerçekten iyi bir seçenek.
560 S, iskelet yapısı ve genel hatları ile klasik HD 500 serisi kulaklıklarından biri olarak tasarlanmış.
Zamansız tasarım, herhangi bir öne çıkan estetiksel avantajdan uzak dizayn anlayışı, konfor ve ses kalitesi kriterleri altını doldurmaya çalışan Sennheiser mühendislerinin pek endişe ettiği bir durum değil.
Ürünün kutu içeriği oldukça basit ve sunum açısından premium bir deneyim yaşatmıyor.
Kutu İçerisinden:
· Sennheiser HD 560 S
· 1 Adet, 3 Metre, 2.5mm'den - 6.35mm'ye kablo
· 1 Adet, 6.35mm'den - 3.5mm'ye dönüştürücü adaptör ve
· Bazı Belgeler çıkıyor
Gövde üzerinde tasarımsal açıdan bahsetmeden geçemeyeceğimiz, kilit bir nokta bulunmuyor. 560 S şaşırtıcı niteliklerden uzak, saf bir analitik dinleme kulaklığı.
Malzeme kalitesi; klasik Sennheiser 500. Komple plastik. Ama sert ve kaliteli plastik. Alt sınıf değil. Yıllar yılı bir çok kullanıcı üzerinde kendini ispatlamış bir olgu bu nokta, çok da atıp tutmaya gerek yok.
Bu kulaklıklara kolay kolay bir zarar gelmiyor.
Kablo, dayanıklı ve sert. Malzeme Kalitesi kötü değil. Bağlantı noktasının da bu kadar büyük ve ağır olması da gerçekten eleştirdiğimiz bir kısım.
Bu adaptörün masaüstü kullanımda bile havada aşağı sarktığı taktirde varlığını hissettirdiği zamanlar oluyor.
Konforlu mu? Konforlu. Çok konforlu mu? Hayır, çok daha konforlu kulaklıklar taktık.
Clamping Force, yatay düzlemde ki sıkma kuvveti, biraz sıkı tarafta yer alıyor. Kadife padler, 599’un padlerinden bir miktar daha yumuşak dokulu ve daha az ısıtan bir yapıda hissettirdi bize kendisini ama ne yalan söyleyelim, benzerler.
240 gram ağırlık, bu hacme sahip bir kulak üstü kulaklığın hafif sınıfta yer almasını sağlayabilecek kadar küçük bir değer.
Arkası açık yapı, kulakların sürekli olarak hava almasını sağladığından, yine bir avantaj.
2 şey daha iyi olsaydı, kusursuz konforu beraberinde getirirdi; Daha yumuşak yastıklar(hem doku hem iç dolgu) ve daha az yanal sıkma kuvveti.
Bunu iyi başaran kulaklıklara sırasıyla iki örnek sırasıyla Beyerdynamic DT 900 X ve AKG K712 Pro olabilir.
HD 560 S Odyofil Sınıfı bir kulaklık.
Bu kulaklığı tercih etmenizi sağlayacak şey, tamamen sesi. Başka bir şey değil.
3 metre mikrofonsuz kablosu, 120 Ohm empedansı, arkası açık tasarımı ve herhangi bir elektronik, modern özelliğe sahip olmaması ile günlük kullanımınız için tercih etmek isteyebileceğiniz bir modelden en uzak noktada.
Bu kulaklık masanızda, masa üstü amfinizin yanında duracak ve detaylara dalmak isteyeceğiniz zaman kafanıza geçirip gözlerinizi kapatacaksınız.
Sese gelelim. Sennheiser odyofil sınıfı modelleri doğal olarak ses için alınıyor, başka bişi için değil. Öncelikle, tonalite yapmayı, bilen firmalarından.
Mühendislerinin kulağı var. Adamların zevki bizim zevkimle örtüşüyor en azından. (Yalnız değiliz)
Şimdi bu bir hastalık ya, odyofillik; en iyi ekipmanı arıyoruz. Adrenalin sporcuları, hafif örneklerinden paraşüt, nasıl aşağı atlarken heyecan doluyoruz; işte biz Odyofiller de, bize her seferinde daha fazla heyecan yaşatacak kulaklığın peşindeyiz.
İlk basamaklarda, teknik performans size bu heyecanı yaşatır. Daha geniş ve daha doğru sahnelerle, her seferinde daha yüksek çözünürlüğe sahip canavarla, daha iyi ayrıştırılmış mikro detaylar üretebilen, yüksek dinamik aralıkta röprodiksiyon yapabilen, akıllıca tasarlanmış akustik tasarımların içerisine gömülmüş sürücüler, size bu heyecanı dibine kadar yaşatan faktörler oluyorlar.
İleriki basamaklarda ise, Teknik performanstan nasibinizi almaya başladıktan sonra, renk aramaya başlıyorsunuz. Dünyanın en iyi kulaklığına sahip olsanız ne olur, karakteri sizin zevkinizle uyuşmadıktan sonra.
Kritik dinleme yaparken yine heyecanla dinlersiniz. Ama ilginçtir ki, karakteri zevkinizle tam uyuşan bir kulaklık dinlerken, bu kulaklık ortalama bir Teknik performansa sahip olsa bile, bir bakmışsınız, dans ediyorsunuz. Anladınız mı, sizi, hayal dünyanızın ortasında rahat bırakabiliyor olması gerekiyor. Tonal karakterin psikolojik hazzımız üzerinde bizce çok büyük etkisi var.
Nasıl bir karakteri var?
Size profesyonel bir gözlem.
Evet, yeni sürücü tasarlanmış 560S için ama bizce, yeni 560S sürücülerinin Teknik performans açısından barındırdığı potansiyel, 599’un Teknik performansı ile geniş açıdan bakılarak karşılaştırıldığında bir uçurum değil. Ama yine de bazı noktalarda çok daha iyi.
Sennheiser işe kulağını vermiş ve aklını kullanarak, 500 serisi amiral gemisi Teknik kapabilitesine sahip bir sürücünün, detay, çözünürlük, sahne yerleşimi gibi, tonaliteye dolaylı yoldan bağlı sayılabilecek parametreler açısından, önünü açmış. Aynen, önünde ki engelleri kaldırmış.
Tonaliteye bağlı değişebilecek Teknik fenomen mi olur? Tam olarak olmaz. Ama biz öyle algılayabiliriz. Mesela, çözünürlük kavramının fiziksel açıklamasını konuşursak çok farklı bir yaklaşım ile karşılaşırız. Lakin, her bir kişi için gerçeklik, algıladığı gibi değil midir aslında?
Yani sen durumu nasıl algılıyorsan, senin gerçekliğin odur. Ufak bir örnek, eğer özellikle mid bas bölgesini biraz kısar, 6-8Khz bölgesini hafif arttırıp, 10KHz ve yukarısını ise biraz daha fazla arttırırsak, sahnenin genişlediğini farkedersiniz.
Çözünürlük diye algıladığınız kavramının ise, arttığını... Sağlıklı kritik dinleme yapmak isteyen biri, bir çok placebo efektini atlatmak zorundadır.
Özet, markayı tebrik ediyoruz, akustik tasarıma çok fazla girmeden, teknik başarımı arttırmış.
Detayların kolayca açığa çıkabildiği, keyifli kritik dinleme seansları yapılabilecek karaktere sahip kulaklıkların tonalitelerine “Analitik” ismini veriyoruz.
560S tam olarak böyle bir kulaklık.
500 serisinin kalanına kıyasla, bu yeni sürücülerin daha fazla detay ürettiği bir gerçek. 600 serisine kıyasla, üretilen bilgi miktarı, yakın. Ama bilgilerin dokusal kalitesi, bizce hala o kadar yakın değil.
Enstrümanlar, 660S te ki kadar iyi tanımlanan bir kalıpta üretilemiyorlar. Demek istediğimiz şu; sürücünün, özellikle yüksek yük altına girebileceği parçalarda, bu yoğunluğun altından 660S kadar iyi kalkamadığını, enstrümanların dokularının eridiğini gözlemleyebiliyoruz. Sahne içerisinde doğru konumlandırabilmeye devam edebiliyor fakat örnek olarak bir zili, gerçekçi bir zil haline getirebilecek kadar çok bilgiyi normal şartlarda üretebilecek bir sürücü iken, karmaşa altında o zil oldukça basitleşebiliyor, çözünürlüğü düşüyor diyebiliriz. Çözünürlük dediğimiz şey, aslında birim zaman aralığında, birim bilgi kütüphanesi kullanılarak, bozuluma uğramadan üretilebilen bilgi miktarıdır. 600 serisi sürücüleri bu konuda biraz daha yüksek potansiyele sahip.
Bu kulaklığın mükemmel kulaklık olmasını engelleyen, orta seviye ürün sınıfında kalmasına sebep olan bir diğer olgu ise ise; kaliteli ve güçlü amfilerden çok iyi yararlanamıyor olması. Fakat bu kulaklığı amfisiz kullanmanızı da önermiyoruz. En yüksek performansını alamazsınız.
560 S Astell & Kern cihazlarla iyi bir eşleşme olacaktır. 600 serilerinde şöyle bir durum vardır, ne kadar kaliteli ve güçlü bir amfiye takarsan, kulaklıkların performansı resmen o kadar artar. Güç isteyen ve gücü kaldırabilen kulaklıklar. 560S o kadar güç istemiyor ama yine de vereyim dersen o kadar gücü kaldıramıyor da… Sürücümüz bu konuda ortada kalmış.
Gerçekten hızlı bir sürücü. Transient cevabı başarılı. Dinamik aralığı da bizce oldukça geniş. Dinamik Aralık şu demek, mix içerisinde bulunan en kısık ve en şiddetli notaları, aynı anda ne kadar kayıpsız bir şekilde üretebildiği. Yani sana, hem en kısık enstrümanları, hem de en yüksek noktada kalacak şekilde masterı yapılmış enstrümanları AYNI ANDA, ne kadar duyurabiliyor?
560S’in, 600 serisinden üstün olduğu 2 nokta varsa, biri sahne genişliği, diğeri de alt frekanslar.
Sahnemiz 600 serisinden daha geniş. HD 800’ün, 800s’in yanına yaklaşamaz tabii ama kendi çapında fena bir sahne genişliği değil. Sahne içinde ki yerleşime bakıldığında ise 600 serisi ile az çok kafa kafaya bir başarım gösteriyor.
Şimdi, genel olarak tonal balansa, ses karakterimize bakalım.
Arkadaşlar 560S, referans olmaya çok uygun tonal karaktere sahip bir kulaklık. Oldukça lineer.
Profesyonellere yönelik lanse edilmiyor, fakat biz Mix & Mastering yapan müzisyenlerimizin de bu kulaklığa yakından bakmalarını tavsiye ediyorum. Sanatçının, müziği size duyurmak istediği şekilde duyurabilecek bir lineerlikte neredeyse 560S.
Bulunduğu fiyat bandında, bizim şu ana kadar deneyimlediğiz en iyi kritik dinleme araçlarından biri.
Bununla birlikte baslar, sanıyoruz ki tüm arkası açık Sennheiserlara kıyasla, daha iyi. Sanıyoruz dedik çünkü HD 800S bizi şüpheye düşürdü. Yan yana bir dinlemek lazım. Ama şunu söyleyebiliriz ki bas konusunda Sennheiser büyük adımlar atmış. Oldukça kaliteli ve yüksek çözünürlüklü. Bu noktada 600 serisinden kesinlikle daha başarılı. 600 serisini aşırı aşırı güçlü ve kaliteli bir amfiye takarsanız işler değişebilir fakat daha normal senaryolarda 560S daha iyi olacaktır.
Bizce çok parlak bir kulaklık değil. Tizler keskin değil, gerekli heyecanı verebilecek kadar ısırıyor. Bunu iyi birşey olarak görüyoruz. AKG K371 gibi sakin bir kulaklık da değil ama, agresif. Referans sınıfı bir kulaklıkta bunun daha uygun bir durum olduğunu düşünüyoruz.
Mid bölgesi enstrümanlarımız ve vokallerimiz, Sennheiser’dan bekleneceği üzere oldukça natural.
Bir HD600 şiirselliğinde değil elbet, biraz daha renksiz ve kuru bir sunum fakat kesinlikle şikayetçi değiliz.
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap.
Yorum mu yapmak istiyorsunuz? Buradan giriş yaparak yorum yapabilirsiniz.