Klipsch S1 True Wireless Kablosuz Kulak İçi Bluetooth Kulaklık İncelemesi

Bu konu biraz göreceli olsa da kulakta çok rahat durduğunu söylemek gerek. Boya konusunda ise çok kaliteli malzeme kullanılmış ve kulaktan ne kayıyor ne de aşırı tutunup kaşıntı yapıyor. Kutu tasarımı ise fiyatına göre değerlendirmek gerekirse yeterli fakat kutudan kulaklığı çıkarmak ilk zamanlarda çok zorlayabilyor, alıştıktan sonra daha rahat yöntemini bulmuş oluyorsunuz. Kulaklıkların her biri 5gr ağırlığında kutusu ise 26gr ağırlığında. Dokunmatik olan bölüme ise rahat ulaşılabiliyor ve kulaklık tarafından verilen komutlar rahat algılanıyor.

Gayet başarılı olduğu bir kaç konudan bir tanesi de malzeme kalitesi. 1000 TL’nin altında kalan kulaklıklara yani rakiplerine göre bir kademe daha üstün. Fakat kutusunun plastik bir malzemeden yapılmış olması ve üst kapağın şeffaf olması biraz malzemeden kaçılmış görüntüsü veriyor.Bu kalitede bir kulaklık için kutu kalitesi daha da iyi olabilirdi.

Tasarım başlığında biraz giriş yapmış olsak da bu bölümde kulkalığın konforunu detaylandırmayı hakeden cinsten işler çıkardığı aşikar.Kulakta 30 dakikayı geçen sürelerde durduğu durumlarda kulakta yokmuşçasına hisse kapılıyorsunuz hatta arada bir yerinde duruyor mu diye kontrol etmek isteyebilirsiniz.Bir diğer ince detay ise dokunmatik kontrol ile kullanıldığında kulağınızı rahatsız etmiyor yani basınç yapmıyor. Kulaklığın silikonları ise kulakiçi basıncı artırmayacak şekilde tasarlanmış daha uzun süreli kullanımın hedeflendiği her açıdan belli oluyor.

Klipsch S1’in 6 saatlik bir pil ömrü var ve tatminkar yeterlilikte, ayrıca kutusunda ise 15 saatlikte ek bir pil desteği var. %0 seviyesinden %100’e 1.5 saatte sarj olmakta. Tabi bu 5 saatlik pil ömrü de kulaklığın ses seviyesinin %60 seviyelerinde dolaştığında alınabiliyor her markada olduğu gibi son seste verilen rakamlar geçerli olmuyor. IPX4 sıçramaya ve tere karşı dayanıklı bir yapısı var o konuda içinizi rahat tutmakta fayda var. Hızlı sarj olsaydı daha iyi olabilirdi fakat o zamanda fiyat dengesi bu seviyelerde tutulamayabilirdi. ANC desteği bulunmayan kulaklık, genel olarak pasif gürültü engellemeyi sınıfında ki rakiplerine göre daha iyi yapmakta.

En önemli konulardan birine geldik diyebiliriz mikrofon. Mikrofon kalitesi bu kulaklıkta her zaman tekrarladığımız gibi sınıfındakiler ile benzer performansta seyrediyor. 2 adet mikrofonu bulunmakta. Sesiniz toplumda ki kalabalık seslerden ne önde iletiliyor ne de geri planda kalıyorsunuz tam ortası diyebiliriz. Biraz sesinizi yükseltmeniz gerekebiliyor konuşma sırasında ki genel anlamda tasarım yapısından dolayı ağzınızdan uzak olduğu için maalesef bu durumlar karşımıza çıkabiliyor.

Bluetooth 5.0 olduğunu ve AAC desteği olduğunu daha üst satırlarda belirttik, bağlantı konusunda bir sorun çıkartan ve gecikmesi de öyle çok göze batacak şekilde olmayan bir model S1,beğendiğimizi söyleyebiliriz Fakat diğer marka modellere göre kulaklıkları telefonunuz ile eşleştirmek bir hayli zor olabiliyor bazen tek tek eşleştirdiğinizden dolayı her birinden ayrı ses gelebiliyor bunu çözmek için resetleyip senkronize edip tekrar bağlamak yetiyor.

Bir kulaklığın tercih edilirken fazlaca araştırılan, hatta en çok endişe edilen kriteri diyebileceğimiz ses performansıdır. Çoğu kullanıcı yeni bir kulaklık seçimi yaparken, önceden kullandığı ve çok sevdiği eski kulaklığındaki tonu veya bunun tam tersi önceki kulaklığındaki mennun kalmadığı yönlerin olmadığı bir kulaklık arar. Ancak bunun cevabını bulmak her zaman o kadar da kolay olmayabilir.

Klipcsh S1’de Bluetooth 5.0 AAC desteği bulunmakta. Burada Klipsch markası kendisini Amerikan sound u severlerin karşısına konumlandırıyor. Peki nedir bu Amerikan sound? Hemen açıklayalım; karakteri vurgulu tizlerin önde olduğu orta frekansın belirginliğini koruduğu rock ve metal müzik ağırlıklı dinleyicilere daha çok hitap eden bir sound olarak tanımlabiliriz bu türü. Fakat bu demek değildir ki S1 diğer müzik türlerinde kötü çalıyor. Tabikide diğer tarz müziklerde de sınıfına göre bir yer edinişi var ama sanki oraya ait değil gibi de durduğunu söylemek zorundayız.

Tizler bariz parlak durumda, bass’lar ise ses seviyesi %60 lara geldiğinde kendine geliyor, tabi bunun nedeni ise hedeflenen fiyat dengesi ve segment konumlandırması ayrıca V karakterine de sahip olduğunu da belirtmeliyiz.